Dün Gönyeli “Tepe”de önemli bir maç oynandı. Lige kötü başlayan fakat buna geçen hafta Çetinkaya deplasmanında bir haftalık da olsa dur diyebilen Gönyeli SK ve ligin 5. haftasında hoca değişikliği yaparak 2 maç kazandıktan sonra art arta güçlü Miracle Değirmenlik ve Mağusa Türk Gücü’ne yenilen Lefke TSK karşı karşıya geldiler.
Rüzgârına alıştığımız “Tepe” bu sefer bize sürpriz yaptı. Sakindi, rüzgâr yoktu, güneşliydi. “Tepe”de tam da bir futbol havası vardı. Saha zemini konusunda da bir sürpriz beklentimiz vardı. Ama maalesef bu beklentimiz karşılanmadı. Evet, geçen seneye göre saha, zemin iyiydi ama yine de bir futbol müsabakası için beklenenin altındaydı ve futbolcuların sakatlık yaşamaları için müsaitti. Bunu maçın ikinci yarısında Alhassan yaşadı.
Bu seneki lig durumuna bakıldığında AKSA Süper ligde takım oyunu oynayanlar, takım olma yolunda oyun oynayanlar ve bireysel futbolcu gruplarından oluşan gruplar vardır. Bu bağlamda dünkü maç son iki gruba giren takımların mücadelesiydi.
Lefke eksiklerine rağmen takım olma yolunda ilerliyor, buna göre bir oyun sergilemeye çalışıyor. Takım bu sene belki de şimdiyedek hiç olmadığı kadar sakatlıklarla baş etmektedir. Kıbrıs liginin en iyi 8 numaralarından Rahmi Çelik askerlik durumundan dolayı bu sene yeterli hazırlık süreci yaşayamadı. Ayrıca 3. haftada oynanan Hamitköy ŞHSK maçında sakatlanınca takıma uzak kaldı. Şimdilik takıma dönüşü belirsizliğini koruyor. Takımın sağ kanadında ve forvet hattında katkı koyan Mehmet Toros da askerde ve bu sene takımla daha antrenmanlara çıkmış değildir. Bu sene takıma geri çağrılan Gökhan Titiz birkaç maç oynadıktan sonra sakatlandı ve bir süredir antrenmanlara çıkmaz. Sakatlığı belirsizliğini koruyor. Takım artık 3 haftadır stoperi Kaan Savaşkan’dan faydalanamıyor. Merit Alsancak Yeşilova maçında yaşadığı sakatlık daha tam geçmiş değildir. Dünkü maçta Çağan hocam ikinci yarıda zorunluluktan dolayı Kaan’ı oyuna aldı. Sakatlığının daha tam geçmediği hissedildi. Takımın bu seneki formda oyuncularından Kemal Solkanat’ın geçen hafta oynanan MTG maçında sakatlanması da Çağan hocayı zor durumda bırakan ve arayışlara iten bir etkendi. Kemal’in tedavisine başlansa da sahaya dönüş haftası belirsizliğini koruyor. Sakatlığından dolayı bir var bir yokları oynayan Yılmaz Şipal dün 11’de yerini aldı. Ve Kemal’in yokluğunda sol bekte güvenli bir oyun sergiledi. Tabi ki hız ve fizik antrenmanı eksikliği kendini hissettirdi. Sakatların çoğaldığı bir ortamda Yılmaz’ın ve Kaan’ın dönüşü takıma iyi geldi. Böyle uzun bir sakatlık listesinden sonra ve buna bir de formsuz futbolcular eklenince Çağan hocamın takım kurması da kolay değildir.
Formsuz futbolcular demişken buraya da bir iki açıklama eklemek lazım. Takımdaki futbolcuların performansları geçen seneki durumlarıyla kıyaslanacak olursa o düzeye ulaşmış değiller ama gün geçtikçe performansları yükseliyor. Kapasite ve yakalanan oyun düzeyi karşılaştırıldığında bu iki düzey arasındaki makası daraltanlara Aykut’u, Yakup’u, Mustafa’yı, Aziz’i, Anzhi’yi, Kemal’i örnek göstermek mümkün. Eşitler arasında birinci değip Anzhi’yi biraz daha öne mi çıkarsak... Dünkü oyunda bu yüksek performansıyla kontrol edilmesi zor olan Osita’ya bir iki pozisyon dışında adım attırmadı. Aziz de sakatlığını atlattıktan sonra ön plana çıkan oyunculardandır. Zekai Serdar ve Alhassan gün geçtikçe formlarını yükseltiyorlar. Bu iki oyuncunun form yükseltmeleri ve iyi anlaşmaları takımın hücum hattına zenginlik katacaktır. Okan Gün’ün kapasitesiyle formu arasındaki makas daha çok açık. Haftalardır ondan oyun anlamında bir patlama bekliyoruz. Haksız da değiliz. Oyununu biliyoruz. Kapasitesi bu değil. Onu yakalamanın yolunu da yukarıda isimleri geçen abilerinden öğrenmesi mümkündür. Yılmaz Çetin konusunda defalarca yazdım. Takımda şans bulan bir futbolcumuzdur. Çok sevdiğim Yılmaz Çetin’in kapasitesi, oyun anlayışı ve sahaya yansıttığı oyunu konusunda bir karar vermiş değilim. Eksikliğim olarak görülmelidir. Dünkü oyunda uygun pozisyonları ezdi. Oyunda Aziz’le yaşadıkları tartışma sonrasında Çağan hocam ikinci yarıda yerine Kaan’ı oyuna aldı.
Gönyeli takımıyla ilgili bir iki cümle edecek olursak topu yabancısı Osita’ya ulaştırdıkları zaman tehlikeli oluyorlar. Osita’yı durdurdun mu takım etkinliğini kaybediyor. Yine takımda yetenekli oyuncular var. Ama yazdığım gibi sadece yetenekli oyuncular var ama bu yetenekler organizasyona dönüşmeyince sonuç alamıyorsunuz.
Oyuna gelecek olursak kaliteli bir oyun oynanmadı. Lefke takımı eksiklerini de göz önünde bulundurarak haddini bilerek oynadı. Gönyeli takımının başlama vuruşuyla yaptığı kısa süreli bir ataktan sonra Lefke takımı kontrolü ele aldı. Ve daha maçın başında, 4. dakikada Alhassan-Zekai paslaşmasında Zekai’nin sağ kanattan yaptığı ortayı Alhassan kafayla gole çevirdi. Golden sonra Lefke takımı ilk yarıda yine de tehlikeli ataklar yakaladı. Fakat hücum hattındaki futbolcuların pas tercihlerindeki yanlışlıklar, top ezmeler ve hücuma zenginlik kazandıramamaları ikinci golün gelişini engelledi. Bu arada Anzhi’nin Osita’yı kaçırdığı pozisyonda sonuncunun kafa vuruşu az farkla dışarı gitti.
Maçın kırılma anı 34. dakikada yaşandı. Lefke savunma oyuncularıyla kalecisi arasında yaşanan anlaşılmazlık kaleci İrfan Özbay’ın rakip takım oyuncusunu düşürmesiyle sonlandı. Fakat İrfan takımının bu hatasını telafi etmesini bildi ve penaltı vuruşunu kurtardı.
İkinci yarı Lefke takımı orta sahada ve sol kanatta değişikliğe giderek oyuna başladı. Çünkü ilk yarı boyunca sol kanat ve orta sahadan olumlu top çıkmamıştı. Fakat bu değişiklik orta sahayı biraz daha etkin kılsa da sol kanat çalışamaz durumuna devam etti. Bu yarıda da Lefke takımı ilk yarıda olduğu gibi Alhassan’ın oynadığı sağ kanadı kullandı. Sakatlanan Alhassan 75. dakikada dışarıya alınınca bu kanattan da ataklar yapılamaz oldu. Lefke takımının ileride top tutamaması, takım olarak kontrollü ve yardımlaşarak çıkamaması ilerideki etkinliğini azalttı. Gönyeli takımının doldur boşalt taktiği ise yüksek boylu ve gününde olan Lefke savunması karşısında sonuçsuz kaldı.
Lefkeli futbolcuların zaman zaman oyunu yavaşlatmaları, topu oyuna geç dahil etmeleri rakip takım seyircilerinin tepkisine neden oldu. Hakem bu anlamda maçı hızlandırmak için önlemler alabilirdi.
Dün keyifli bir maç olmadı belki ama son dakikaya kadar her iki takım seyircileri açısından heyecanlı bir maç oldu. Takımlar açısından 3 puanı almak önemliydi. Rakibine göre daha fazla doğruları yapan, haddini bilerek oynayan fakat gerçek gücünden uzak olan Lefke takımı 3 puanı alan taraf oldu.
|